“`html

Kılıç, Suriye Anlaşmasını ve Bölgesel Gelişmeleri Değerlendirdi

NTV’deki programında soruları yanıtlayan Kılıç, Suriye yönetiminin ülkenin kuzeydoğusunu kapsayan entegrasyon sürecini ele aldı. Kılıç, Suriye’deki farklı grupların bir araya geldiği bir uzlaşı sağlandıktan sonra bazı unsurların dışarıda kaldığını belirterek, “Bu konuda bir fırsatın belirdiğini ve Suriye yönetiminin bu fırsatı hızla değerlendirmek amacıyla adımlar attığını söyleyebilirim. Ancak bu anlaşmanın sonuçlarını görmemiz gerekiyor. Şu an başlatılan sürecin nereye evrileceğini ve nasıl ilerleyeceğini dikkatle izlemeliyiz.” dedi.

Bölgede farklı unsurların provokasyona yönelik hareketlerine dikkat çeken Kılıç, bu tür eylemlere karşı hassas olunması gerektiğini vurguladı ve hızlı bir çözüm bulunması gerektiğini vurguladı.

Kılıç, YPG’nin ABD tarafından koruma altına alındığına dair gelen sorulara yanıt verirken, “YPG/PYD, bu terör gruplarına karşı en net tutumu ortaya koyarak rahatsızlıklarını dile getiren ülke Türkiye’dir. Bu konudaki tutumumuzu Amerikalı müttefiklerimize ve Avrupa’ya açıkça ifade ettik. Türkiye, güvenliği ve Suriye’nin geleceği ile ilgili duruşunda herhangi bir geri adım atmamıştır. Ancak ilerleme söz konusu. Olumlu gelişmelerin yaşanacağına dair umutluyuz ve destek sağlamak için elimizden geleni yapacağız.” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN ÖNCEDEN YAPTIĞI ÇALIŞMALAR GÜVEN VERİDİ”

Kılıç, Suriye’deki olayların “Terörsüz Türkiye” süreci ile bağlantısını değerlendirerek, “Türkiye’deki gelişmeler, bölgede farklı unsurlara farklı tepkiler yarattı. Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda atılan adımlar, Cumhurbaşkanımızın ve Cumhur İttifakı’nın iradesinin bu süreçte etkili olduğunu gösteriyor. Gelişmelerimizi yakından takip edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Lazkiye’de yaşanan olaylarla ilgili Ahmed Şara’nın yönetiminin durumunu değerlendiren Kılıç, “Can kaybı her zaman üzücü, fakat güvenlik ve istikrarı sağlama noktasında devlet otoritesinin yeniden tesis edilmeye çalışıldığını söyleyebilirim.” yorumunda bulundu.

Kılıç, DEAŞ’ın Suriye’deki varlığına da değinerek, “Bu terör örgütünün yok olması gerekiyor. Türkiye ve bölge ülkeleri, DEAŞ’ın geleceği konusunda net bir duruş sergilemekteler ve bu grubu kabul etmiyoruz.” dedi.

Ukrayna-Rusya arasındaki gelişmelerle ilgili soruları yanıtlayan Kılıç, savaşın sona ermesi gerektiğinin altını çizdi ve sonuç olarak bir ateşkes ve barış anlaşmasının şart olduğunu ifade etti. Müzakere sürecinin devam ettiğini vurguladı.

“TÜRKİYE HER ZAMAN AB ÜYELİĞİNİ STRATEJİK HEDEF OLARAK BELİRLEDİ”

Kılıç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa Birliği konusundaki ifadelerini hatırlatarak, Türkiye’nin AB’ye tam üyelik hedefinin stratejik bir hedef olduğunu belirtti. Kılıç, “Son 10-15 yıl içinde AB ile yaşanan süreçler, her iki tarafın da deneyim kazandığını gösterdi. Türkiye yönetilecek bir ülke değil; katkı sağlayan, bu katkıyı en üst düzeye taşıyan bir ülke konumunda.” dedi.

Kılıç, Avrupa’nın ABD’den bağımsız olarak silahlanma kapasitesinin olup olmadığını sorguladı ve Avrupa’nın savunma sanayisinin bir kısmının Amerikan şirketleri ile sıkı bağlar içerisinde olduğunu belirtti.

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor’un sözlerine yanıt veren Kılıç, “Teknik konularda mutlaka çalışılması gerekenler var. Ancak geçmişe yönelik cümlelerin devam etmesi yanlıştır. Dünya hızla değişiyor ve bizim AB sürecinde atmamız gereken adımlar olduğu kadar, onların da yapması gereken adımlar var.” dedi.

Kılıç, Gazze’deki durumu gözyaşları ile takip ettiklerini ifade ederek, “Avrupa Birliği ve diğer dünya ülkeleri orada insanlık dramı karşısında yetersiz kalmışlardır.” diye konuştu.

“SİLAHLARIN ATEŞLENMEMESİ HERKESİN HEDEFİ OLMALI”

Hamas ile İsrail arasındaki ateşkes süreci ile ilgili görüşlerini dile getiren Kılıç, “Bu süreçte herkesin asıl hedefi, silahların ateşlenmemesi ve ateşkesin sürdürülebilirliğini sağlamaktır. Geleceğe yönelik bir iki devletli çözüme ulaşmak zor bir hedef, ancak öncelikle ateşkesin korunması gerekmektedir.” ifadelerine yer verdi.

Kılıç, ABD Başkanı Donald Trump’ın “Gazzelilerin zorla yerinden edilmesi” planı ile ilgili de, “Dünya genelinde bir düşünce birliği var; Gazzelilerin kendi topraklarında kalması gerektiği kabul edilmektedir.” dedi.

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış anlaşması ile ilgili görüşlerini de dile getiren Kılıç, “Uzlaşının sağlanması olumlu bir gelişmedir, ancak süreç devam etmektedir.” şeklinde konuştu.

Kılıç, 30 yılı aşkın süredir Azerbaycan topraklarının işgal altında olduğunu hatırlatarak, barışın sağlanması için gerekli adımların bir an önce atılması gerektiğini belirtti.

“`