Evrenin en büyük gizemi çözülüyor: Yapay zeka, karanlık maddeyi tespit edecek saat geliştirdi!

Günümüz dünyasında hemen hemen herkesin merak ettiği bir konu evren nasıl oluştu sorusudur. Diğer bir soru ise evren neden karanlık? İşte bilim dünyasıda bunun cevabını arıyor. Bilim insanları evrenin en büyük gizemlerinden biri olan karanlık maddeyi, evrenin %80’ini oluşturduğu tahmin ediyor. Karanlık madde gözle görülemeyen yani gözlemlenemeyen bir varlık. İsrail’deki Weizmann Bilim Enstitüsü’nden bilim insanları ise bu sorunun cevabını bulmak için Toryum-229 izotopunun benzersiz özelliklerini kullanarak evrenin en hassas zaman ölçüm cihazlarından biri olan bir nükleer saat geliştirmeye çalışıyor. Bu saat, minik rezonans değişimlerini yakalayarak karanlık maddeye işaret eden olağanüstü sinyalleri tespit edebilir.

Bu proje, sadece zaman ölçme teknolojisinin sınırlarını zorlamakla kalmıyor; aynı zamanda evrenin gizli tarafıyla ilgili sorulara insanlığın yanıt bulmasını sağlayabilir. Yapay zekâ destekli analiz sistemleri, ince frekans değişikliklerini izleyerek araştırmacıların işini kolaylaştırıyor ve bu tür hassas deneylerin doğruluk oranını artırıyor.

Bununla birlikte, bu tür ultra-hassas teknolojilerin geliştirilmesi bazı etik ve felsefi tartışmaları da tetikliyor. Evrendeki bilinmezleri keşfetmek heyecan verici olsa da, “bilinmez olmayan ne kalır?” sorusunu gündeme getirmekten kaçınamıyoruz. İnsanlık olarak bilimin ışığı altında ne kadar ileri gitmeliyiz, bu ölçekte bilginin sorumluluğunu taşıyabilir miyiz? Soruları da akıllardaki yerini koruyor.

Karanlık madde nedir?

Karanlık madde, evrende bildiğimiz atomlardan oluşmayan, ışık yaymayan, yansıtmayan ve soğurmayan gizemli bir madde türüdür.
Adına “karanlık” denmesinin sebebi de tam olarak budur: onu doğrudan göremiyoruz, sadece kütleçekim etkileriyle varlığını fark edebiliyoruz.

Temel özellikleri
Görünmezdir: Ne ışık yayar ne de elektromanyetik dalgalarla etkileşir.
Kütlesi vardır: Galaksiler üzerinde çekim gücü uygular.
Normal maddeden farklıdır: Proton, nötron, elektron gibi tanıdık parçacıklardan oluşmaz.
Evrenin büyük kısmını oluşturur: Bilim insanlarına göre evrenin %27’si karanlık maddeden, %68’i karanlık enerjiden, sadece %5’i ise normal maddeden oluşuyor.

Neden var olduğunu biliyoruz?

Galaksilerin dönüş hızları, yalnızca gördüğümüz yıldız ve gaz kütlesiyle açıklanamayacak kadar yüksek.

Galaksi kümelerinin birbirine uyguladığı kütleçekim, gözle görünen maddeden çok daha güçlü.
Kozmik mikrodalga arka planındaki dalgalanmalar, bu görünmez kütlenin izlerini gösteriyor.
Kısaca karanlık madde, evrenin iskeletini oluşturan ama gözlerimizden tamamen gizlenen bir madde türü.

Toryum nedir?

Toryum (Thorium), doğada bulunan radyoaktif bir element ve geleceğin temiz enerji kaynaklarından biri olarak görülen önemli bir nükleer yakıt adayıdır.

Related Posts

Nükleer kışın dünya üzerindeki yıkıcı etkileri açıklandı: 8 yıl boyunca açlık ve kıtlık

Pennsylvania Üniversitesi’nden bilim insanları, nükleer bir savaş sonrası yaşanabilecek “nükleer kış” senaryosunu detaylı bir şekilde inceledi. Yapılan araştırmalara göre, nükleer bir savaş sonrasında dünya, 8 yıl boyunca büyük bir açlık ve kıtlıkla karşı karşıya kalabilir.

Tesla’ya kötü haber… Satışlar yine düştü

Tesla Model Y’nin Çin’deki satışları Temmuz ayında yeniden düşüşe geçti.

Aşırı sıcaklar beynimizi nasıl etkiliyor?

Jake beş aylıkken, ilk tonik-klonik nöbetini geçirdi. Küçük bedeni katılaşıyor ve sonra hızla sarsılıyordu.

Ticaret Bakanlığı açıkladı: ÖTV sonrası fiyat değişimleri takip ediliyor

Ticaret Bakanlığı, Özel Tüketim Vergisi sonrasında yapılan fiyat ayarlamalarının yakından takip edildiğini açıkladı.

Elon Musk’ın yaptıkları kendini bitirdi: Tesla ne teslimat yapabildi ne de karını yükseltebildi

Amerikan elektrikli otomobil üreticisi Tesla’nın net karı, bu yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 16 düşüş kaydetti.

Metal takılar ölümcül olabilir: MRI odasında korkunç olay

New York’ta bir adam, boynundaki metal zincir nedeniyle aktif MRI cihazına çekildi ve yaşamını yitirdi. Olay, MRI güvenlik önlemlerinin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.